V. İ. LENİN
ÇEVİRMEN: İSMAİL KAPLAN
İnsan bu karşılaştırmada sanki bir aykırılık olduğu duygusuna kapılıyor. Öyle ya, Avrupa’nın ileri, Asya’nın geri olduğunu kim bilmez? Ne var ki, yazımızın başlığında acı bir gerçek var.
Çok gelişmiş makine sanayisi, çok yönlü kültürü, anayasaları olan uygar ve ileri Avrupa’da komutayı elinde tutan burjuvazi, proletaryanın büyümesinden ve artan gücünden öylesine korkuya kapıldı ki, tarihin bu evresinde artık Orta Çağdan kalma, can çekişen ve geri her şeyi destekliyor. Burjuvazi ömrünün son günlerini yaşıyor, çökmekte olan ücretli kölelik sistemini ayakta tutmak gayretiyle bütün küf tutmuş eski güçlerle birleşiyor.
İleri Avrupa geri olan her şeyi destekleyen bir burjuvazinin komutası altında bulunuyor. Günümüz Avrupası burjuvazi sayesinde değil, burjuvaziye rağmen ileri durumda, çünkü daha iyi bir gelecek için mücadele eden milyonluk orduya katkıda bulunan tek güç proletaryadır. Geriliğe, vahşete, ayrıcalığa, köleliğe ve insanın insan tarafından aşağılanmasına karşı amansız düşmanlığı bir tek proletarya sürdürüyor ve yayıyor.
“İleri” Avrupa’da tek ileri sınıf proletaryadır. Yaşayan burjuvazi ise can çekişen kapitalist köleliği yaşatmak adına sınırsız vahşet ve zorbalık yapmaya, her suçu işlemeye hazırdır.
Bütün Avrupa burjuvazisini saran bu çürümenin en çarpıcı örneği, mali vurguncuların ve kapitalist dolandırıcıların bencil hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla, bu burjuvazinin Asya’da gericiliğe verdiği destektir.
Asya’nın her yerinde güçlü bir demokratik hareket büyüyor, yayılıyor ve güç kazanıyor. Oradaki burjuvazi şimdilik gericiliğe karşı halkın yanında yer alıyor. Yüz milyonlarca insan hayata, aydınlığa ve özgürlüğe uyanıyor. Bu dünya hareketi, kolektivizme giden yolun demokrasiden geçtiğini bilen bütün sınıf-bilinçli işçilerin yüreklerinde ne büyük sevinç yaratıyor! Genç Asya bütün dürüst demokratlarda ne büyük sempati uyandırıyor!
Peki “ileri” Avrupa ne yapıyor? Çin’i yağmalıyor. Çin’de demokrasinin düşmanlarına, özgürlüğün düşmanlarına yardım ediyor!
Alın size basit ama öğretici küçük bir hesap. Çin demokrasisine karşı yeni bir Çin kredisi anlaşması imzalandı: “Avrupa” askerî diktatörlük kurmaya hazırlanan Yuan Şih-kai’den yana. Avrupa niçin Yuan Şih-kai’yi destekliyor? Çünkü bu gayet kârlı bir iş. Kredi yaklaşık 250.000.000 ruble, gerçekleşme oranı ise 100’de 84. Yani “Avrupa” burjuvazisi Çinlilere 210.000.000 ruble ödeyecek, kamudan 225.000.000 ruble alacak. Böylece birkaç hafta içinde bir çırpıda on beş milyon ruble temiz kâr elde edecek! Hakikaten “temiz” kâr, değil mi?
Peki ya Çin halkı krediyi tanımazsa? Ne de olsa Çin bir cumhuriyettir, ayrıca meclisin çoğunluğu krediye karşıdır.
Hah işte o zaman “ileri” Avrupa “uygarlık”, “düzen”, “kültür” ve “anavatan” diye haykıracak! Toplarını harekete geçirecek, tüfeklerini kuşanacak. Gericiliğin dostu, maceracı, hain Yuan Şih-kai ile birleşip “geri” Asya’daki cumhuriyeti ezecek.
Avrupa’nın bütün komutanları, Avrupa burjuvazisinin tümü Çin’deki gerici, ortaçağcı güçlerin hepsiyle bağlaşma içinde bulunuyor.
Ama genç Asya’nın tümü, yani yüz milyonlarca Asyalı emekçi, bütün uygar ülkelerin proletaryasının şahsında güvenilir bir bağlaşığa sahiptir. Yeryüzünde hiçbir güç onun hem Avrupa halklarını, hem Asya halklarını kurtaracak olan zaferine engel olamaz.
Pravda, sayı 113, 18 Mayıs 1913
Collected Works [Toplu Eserler],
Progress Publishers,
1977, Moskova, Cilt 19, s. 99-100