Türkiye Sosyalist Partisi TSP kuruldu.

Türkiye Sosyalist Partisi TSP, Toplumcu Kurtuluş Partisi 1920 TKP ile Sosyalist Cumhuriyet Partisi SCP’nin birleşmesiyle kuruldu.

SCP ile 1920 TKP’nin birleşmesi alelade iki partinin bir araya gelmesiyle oluşan aritmetik bir toplamdan ibaret değildir. Bu birleşme, Türkiye ve dünya devrimi uğrunda yüz yılı aşkın örgütlü sosyalist mücadele birikimini temsil eden Türkiye Komünist Partisi TKP’nin uğradığı 1951 Tevkifatında ortaya çıkan bölünmenin nihayet giderilmesi anlamına geliyor.

Tarihsel ortam

Türkiye’yi yeniden sömürgeleştirme harekâtına girişen Amerikan emperyalizmi, Demokrat Partinin gözü kapalı işbirlikçiliğini, CHP yönetiminin bilinçsiz teslimiyetçiliğini kendi kazanç hanesine yazıp önünde başlıca engel gördüğü TKP’ye işbirlikçilerinin eliyle uğursuzca saldırdı. İşkenceli sorguların ardından Harbiye Kışlasına kapatılan parti yöneticileri arasında ortaya çıkan siyasal ayrılık, tarafların 1962’de TKP Leipzig Konferansına katılma/katılmama tercihinin ardından maalesef örgütsel nitelik kazandı.

O günden bugüne Türkiye’nin siyasal ve toplumsal tarihinin en çalkantılı dönemlerinde hep farklı ve hatta çoğu zaman karşıt kulvarlarda varlığını sürdüren iki kol bugün birleşti. Devrimci yükseliş dönemlerinde de gericilik ve karşıdevrim dönemlerinde de süren ayrılık, bugün yeni bir devrimci atılımın öznesini oluşturmak için birliğe dönüştü.

TSP’nin kurulması, zamanında TKP içinde ortaya çıkan bölünmenin giderilmesinden ibaret de değildir. 1920 TKP ile SCP’nin birleşmesi, iki sosyalist partinin güçlerini birleştirmesi, birlikte yürümeye karar vermesi ve tek bir yapı olarak ortaya çıkması anlamına geliyor.

TSP’nin kurulması, SCP ile 1920 TKP’nin ülkemizin, bölgemizin, dünyamızın nesnel ve öznel koşullarına duyarlı davranmalarının sonucudur.

Emperyalizmin topyekûn saldırısı

Amerikan emperyalizmi başta İngiltere, İsrail, Avrupa Birliği, Japonya, Kanada, Avustralya, Güney Kore olmak üzere, çevresine bütün işbirlikçilerini toplayarak emperyalist savaş blokunu oluşturdu. Dünyada sosyalizmin, bağımsızlığın, demokrasinin tek bir izini bile bırakmama, gezegenimizi 1917 Ekim Sovyet Devrimi ile 1920-23 Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devriminin öncesine döndürme, kapitalist tekellerin azgın sömürüsüne baş eğecek kullardan oluşan yeni bir Orta Çağ dünyası kurma hayaliyle saldırıya geçti. Büyük insanlığın ulusal ve sosyalist devrimlerle elde ettiği bütün kazanımları, işçi haklarını, yurttaş haklarını, kadın haklarını, çocuk haklarını, gençlik haklarını, emekli haklarını, laikliği, cumhuriyeti, akıl bilim çağdaşlığı, özgürlük eşitlik kardeşliği kazımaya girişti. İkinci Dünya Savaşından beri neredeyse kesintisiz sürdürdüğü yerel savaşları şu anda Ukrayna’da açtığı NATO cephesiyle yeni bir dünya savaşına döndürmeye çalışıyor.

Türkiye Cumhuriyetini Amerikan işbirlikçilerini kullanarak siyasal etki, ekonomik dayatmalar, NATO bağımlılığı, ulusal menfaatlerimize ters düşen saptırıcı askerî-politik stratejilere sürükleme, komşu halklarla düşmanlığı kışkırtma, rüşvetle yüksek görevli satın alma, darbeler, kontrgerilla saldırıları, katliamlar, gerici ve bölücü terör, kitle iletişim araçlarını kötüye kullanma, ideolojik ve kültürel sızma yoluyla çökertmek için elinden gelen her şeyi yapan Amerikan emperyalizmi ülkemizi dört bir yandan kuşatıyor ve emperyalist savaşa bilinçsiz bir piyon olarak katmaya çalışıyor. Türkiye halkı, istibdadın, İMF’siz İMF programının, yoksulluğun, işsizliğin ve pahalılığın pençesinde bütün ulusal demokratik kazanımlarını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Sosyalistler öne

Son Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin de gösterdiği gibi, emperyalizme ve gericiliğe şirin görünme kaygısıyla birçok konuda Türkiye halkının en temel çıkarlarına aykırı politika güden uzlaşmacı partilerin halkımızı ve ülkemizi bir çıkmaz sokakta bıraktığı açıkça ortaya çıktı. Tarih sosyalistleri öne çağırıyor. Onlara, “Bölünmeyin, birleşin, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı yıkılmaz bir kale kurun” diyor. Bu çağrıya olumlu yanıt veren 1920 TKP ile SCP, ideolojik ve politik netlik temelinde sosyalistlerin birliğini örme yolunda sistemli çaba göstermeye karar verdiler. TSP, işçi sınıfımızın, şehir ve köy emekçilerinin karşı karşıya geldiği tehditlerin üstesinden gelmek üzere sosyalistlerin birliğini savunuyor.

Ulusal demokratik birlik

TSP’nin kurulması, sosyalistlerin birliğini savunma çabasından ibaret de değildir. TSP, sosyalistlerle Kemalistlerin birliğini de savunuyor. Sosyalistlerin birliği, sosyalistlerle Kemalistlerin birliği ve bu temel üzerinde bütün ulusal demokratik güçlerin birliği, sosyalist ve yurtsever güçlerin hedeflerine ulaşmasını sağlayacaktır. Egemenliğin kayıtsız şartsız halka devredilmesi, emperyalizme mali ve ekonomik bağımlılığa son verilmesi, NATO’dan çıkılması, emperyalist üslere el koyulması, emperyalist Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının iptal edilmesi, topraksız ve yoksul köylülerin toprak sorunu ile eşitlik ve özgürlük sorununun çözülmesi, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün tanınması ancak bu yolla mümkün olacaktır.

Devrimin yolu

TSP’nin kurulması, sosyalist ve yurtsever aydınların devrimci mücadele sürecinde işçi sınıfı ile, şehir ve köy emekçileri ile, büyük halk kitleleri ile adım adım birleşmesinin yolunu açacaktır. Ulusal demokratik iktidarın, birleşik halk hükûmetinin kurulması, halkın kendi öz iradesiyle sosyalizme yönelmesinin gerekli ve yeterli bütün koşullarını da oluşturacaktır.

SCP ile 1920 TKP, Türkiye ve dünya devriminin önünde duran ödevleri ve bu ödevleri çözmeye yönelik politik programı teorik çerçevede birbirlerinden bağımsız olarak neredeyse eş zamanlı olarak belirlediler. Teorik ve politik ortaklığı pratik içinde sınadılar. Montrö Sözleşmesini savundukları için baskıya uğrayan yurtsever amirallerle birlikte dayanışma gösterdiler. Ukrayna’da NATO’nun kışkırttığı savaşa karşı Rusya, Belarus, Çin, Kuzey Kore, Suriye, İran, Venezüella, Bolivya, Nikaragua ve diğer ilerici yurtsever güçlerle birlikte saf tuttular. 1 Mayısta işçi sınıfının ve dostlarının taleplerini birlikte haykırdılar. NATO boyunduruğuna karşı birlikte ses yükselttiler. Karma eğitime karşı çıkan gericiliği birlikte protesto ettiler. Seçimlerin hemen ardından temel ürün ve hizmetlere fahiş zam yapıp vergileri olağanüstü artırırken emekli ve memur maaşlarına kök maaş, seyyanen zam hilesiyle halka zulüm uygulayan ve kitleleri yoksullaştıran iktidara birlikte karşı çıktılar. Yan yana geldiler, birbirlerini daha iyi tanıdılar, iç içe geçtiler. Farklı ve karşıt saflardan gelmenin uzun yıllar boyunca biriktirdiği karşılıklı önyargıları, “devrimin, işçi sınıfının ve halkın çıkarları her şeyden üstündür” kuralını uygulayarak, gerekli özverileri birlikte göstererek aştılar. 1920 TKP ile SCP kadroları ve üyeleri olmazı oldurdu. Sosyalizme, bağımsızlığa, devrime bağlı olduklarını kanıtladılar. TSP’yi oluşturdular. Artık birlikte yürüyoruz.

Türkiye Sosyalist Partisi TSP kuruldu.

Bu yalın cümlenin anlam ve önemini, ümit ediyorum ki, gün geçtikçe daha iyi kavrayacağız.

Paylaş