2022 1 Mayısı, Türkiye’de koronavirüs kısıtlamalarının ardından yapılan ilk kitlesel 1 Mayıs olma özelliğini taşıyacak. Belli başlı birkaç ülkeyi saymazsak dünya genelinde de benzer bir durum söz konusu.

Emperyalist kapitalist sistemin bekçileri ve büyük sermayedarlar koronavirüs salgınını bahane olarak kullanıp dünya genelinde işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, emeklilerin haklarını kısıtlamak için büyük bir saldırı başlattılar. Dolar milyarderleri oligarşisinin elinde biyolojik savaş aygıtı hâline döndürülen koronavirüs kısıtlamaları ile bağımlı ülke ekonomileri çökertildi. Neoliberal vurgunculuk düzeninin zincirlerini kıramayan dünya halkları İMF’nin acı reçeteleri ile karşı karşıya kaldı.

Salgın bahanesiyle uygulanan kısıtlamalar neticesinde ortaya çıkan ekonomik yavaşlama işsizlik, yoksulluk ve pahalılık olarak dünya genelinde etkili oldu. Biz evlerimize kapandıkça, sınıf kardeşlerimiz ile sosyal mesafemizi arttırdıkça dolar milyarderleri servetlerine servet kattılar. Zincir marketler, internet ortamında satış yapan aracı/komisyoncu şirketler, taşımacılık firmaları, sosyal medya şirketleri devasa kârları cebe atarken bizim ceplerimizdeki delikler büyüdü.

AKP yönetiminin 20 yıldır uyguladığı özelleştirmeci, faizci, düşük kur ile ithalatın önünü açan, sıcak para ekonomisi dünya genelindeki kriz ile birleşince ekonomik yangın hanelerimize ateş düşürdü. Kapitalist vurgunculuk düzeni iflas etti. İşsizlik, pahalılık ve yoksulluk nedeniyle temel gıda, barınma, ulaşım, enerji ihtiyaçları karşılanamaz oldu.

Ekonomik yangınla açlığa mahkûm edilen işçiler bu yılın ilk günlerinden itibaren direnişe geçmeye başladı. İnternet üzerinden satış yapan firma kuryelerinin eylemleri ile başlayan işçi hareketleri etkili olmaya başladı. Hayatını eve sığdırmaya çalıştıkça yoksullaşan, sınıf kardeşi ile sosyal mesafesini arttırdıkça güçsüzleşen işçiler sokağa çıktıkça kazanmaya, sınıf kardeşi ile birleştikçe güçlenmeye başladı.

Henüz yolun başındayız. Direnişe geçen işçiler büyük oranda başarılı olsa da henüz insanca yaşayacak bir gelir seviyesine ulaşamadılar. Dayanışmalarını, kazanımlarını kalıcılaştıracak sendikal örgütlenme düzeyine yükseltemediler. Ama “Hava döndü, işçiden esiyor yel” İşçiler yüzlerini sendikalara dönmeye başlıyor.

1 Mayıs 2022 aynı zamanda dünya halklarıyla emperyalist blok arasındaki devrim karşıdevrim kapışmasının hızlandığı bir döneme denk geliyor. Bu kapışmanın en yeni ve önemli cephesi Ukrayna oluyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı kışkırtan Amerikan emperyalizminin amacı belli. Amerikan diktasına karşı çıkma cüretini gösteren Putin yönetimini devirmek, Rusya’yı Yeltsin döneminde olduğu gibi sömürgeleştirmek, bir sonraki adımda da küçük devletçiklere bölerek parçalamak. Rusya’yı etkisizleştirdikten sonra da Çin’e yüklenmek ve bütün dünyayı kendisi açısından dikensiz gül bahçesine çevirmek. Buna karşın Rusya ulusal bağımsızlığını ve varlığını korumak için sınırlarına dayanan NATO’yu geriletmeye çalışıyor. Ukrayna’da barışın sağlanması; Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya, Türkiye başta olmak üzere Karadeniz ve Doğu Avrupa halkları arasında emperyalizme karşı birlik ve dayanışmanın kurulması önemli bir görev olarak duruyor.

1 Mayıs 2022’nin, emperyalizmin bölgemiz ve ülkemiz için yarattığı tehditlere karşı ulusal demokratik güçlerin en geniş birliğini sağlama; gericiliğin saldırıları karşısında cumhuriyeti toplumcu temelde yeniden ayağa kaldırma, ekonomik yangına karşı mücadele eden işçi ve emekçi halkın toplumcu bir ekonomik düzen kurma mücadelesinde önemli bir dayanak olmasını sağlayalım. Bu bilinçle işçi ve emekçi halkın en geniş kesimlerinin alanlarda birleşmesi için mücadele edelim.

Haydi 1 Mayıs’ta alanlara.

Paylaş