Türkiye Cumhuriyeti yüz yaşında.

Cumhuriyet egemenliğin kayıtsız şartsız halka/ulusa ait olmasıdır.

Cumhuriyetle egemenliğin kaynağı değişir. Toplum yönetimi kutsallıktan arınır, insan işi olur. Egemenlik göklerden alınıp yeryüzüne indirilir. Tanrıdan, daha doğrusu Tanrının vekili olduklarını, onun adına iş gördüklerini iddia eden kişi, aile, hanedan, zümre veya sınıftan alınıp yurttaşlar toplumuna devredilir. Devleti yönetenler meşruiyetlerini Tanrıdan değil, halktan/ulustan alırlar.

CUMHURİYET YÜZ YAŞINDA

Devrimci adımlar

Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Kurtuluş Savaşımızın zaferi üzerinde yükseldi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı. 1921 Anayasasıyla “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi kabul edildi. 1 Kasım 1922’de saltanatla halifelik birbirinden ayrıldı ve padişahlığa son verildi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. 3 Mart 1924’te halifelik kaldırıldı. 20 Nisan 1924’te yeni Anayasa kabul edildi. Köylüleri ezen Aşar (Ondalık) Vergisi 17 Şubat 1925’te yürürlükten kaldırıldı. 4 Ekim 1926’da Medeni Kanun kabul edildi. 9 Nisan 1928’de devletin dini maddesi Anayasadan çıkarıldı. 5 Şubat 1937’de laiklik ilkesi Anayasaya konuldu.

Böylece yarı sömürge, yarı feodal eski düzenin yerine yeni ulusal devrimci düzen kuruldu. Emperyalizme ve feodalizme karşı bağımsızlık, egemenlik, laiklik, yurttaş eşitliği kazanıldı. Kalkınmanın yolu açıldı. Akıl bilim çağdaşlık kabul edildi. Siyasal ve ekonomik iktidar emekçi halkın değil fiilen burjuvazinin elinde kaldıysa da işçi hakları, kadın hakları, çocuk hakları mücadelesini ilerletmek için daha elverişli ortama ulaşıldı. Özgürlük eşitlik kardeşlik mücadelesi yükseldi.

Geriye dönüş

Ne var ki, Cumhuriyeti ve beraberinde getirdiği devrimci ilkeleri bir türlü kabul etmeyen emperyalizm ve işbirlikçi uzantıları ülkemizi Cumhuriyet öncesine döndürmek için ellerinden geleni yaptılar. Ulusal Bağımsızlık Savaşı vermiş ve bütün bağımlı halklara örnek olmuş ülkeyi İkinci Dünya Savaşının ardından fiilen Amerikan emperyalizmine teslim ettiler. 1952’de NATO’ya katıldılar. Laikliğin altını oydular. Ekonomiyi bir avuç büyük kapitalist şirkete peşkeş çektiler. İşçileri, şehir ve köy emekçilerini, sade yurttaşları yoksulluğa, işsizliğe ve pahalılığa mahkûm ettiler.

Cumhuriyeti yaşatmak ve emekçi halk yararına daha ileriye götürmek isteyen devrimci ve ilerici güçlerle Cumhuriyeti yıkmak ve eski rejime dönmek isteyen karşıdevrimci ve gerici güçler arasındaki sürekli mücadelede bugün maalesef siyasal ve ekonomik iktidarın eski rejim sevdalılarının elinde olduğu bir aşamadayız. Fakat Türkiye halkı Cumhuriyete sahip çıkıyor ve en elverişsiz koşullarda bile onu korumak, ayağa kaldırmak, sağlamlaştırmak ve ileriye götürmek için var gücüyle çalışıyor.

Yeni atılım

CUMHURİYET YÜZ YAŞINDA

Türkiye halkı vatanını her koşulda korur. Bağımsızlıktan ve ülke bütünlüğünden vazgeçmez. Ulusal Bağımsızlık Savaşının öncesine dönmeyi kabul etmez.

Türkiye halkı laik Cumhuriyetten vazgeçmez. Orta Çağa dönmeyi, eski rejimin kulu olmayı kabul etmez.

Türkiye halkı devlet öncülüğünde kamucu planlı kalkınmadan, ileri sanayiye ve güçlü tarıma sahip çağdaş ekonomi hedefinden vazgeçmez. Emperyalizmin yeni sömürgesi olmayı kabul etmez.

Türkiye halkı işsizliği, pahalılığı ve yoksulluğu kader kabul etmez. Toplumcudur. Sosyal devletin çökertilmesine izin vermez. Herkesin insanca yaşaması özleminden vazgeçmez. Emeklilerin sosyal ölüme itilmesini kesinlikle önler.

Türkiye halkı yurttaşlığın değerini bilir. İstibdada baş eğmez. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünden vazgeçmez. Kadınların ikinci sınıf insan statüsüne düşürülmesine asla izin vermez. Türkiye halkı kızların/kadınların karma eğitim hakkını sağlamca korur. Çocukları ve gençleri toplumun göz bebeği sayar. Çocukları tarikatların insafına bırakan gerici uygulamalara son verir.

Türkiye halkı cumhuriyetçidir, devrimlerden vazgeçmez. Cumhuriyet Anayasalarına işlediği bağımsız laik demokratik sosyal hukuk devleti tanımının toplumsal yaşamın gerçeğine dönüşmesi için mücadele eder.

Kimilerine göre ayağı yere basmayan romantik hayallerden ibaret olan bu hedeflerin teker teker gerçekleştiğini hep birlikte göreceğiz. Çünkü Türkiye halkı Cumhuriyetin yüzüncü yılında yeni atılıma hazırlanıyor. Halkın iradesinin önünde durulmaz.

Türkiye Cumhuriyeti yüz yaşında. Türkiye halkı özgürlük eşitlik kardeşlik ilkeleriyle yaşama iradesinden vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini dosta düşmana gösterecek.

Türkiye halkı Cumhuriyeti kurma mücadelesine önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını sevgi ve saygıyla anıyor. Kimse merak etmesin, Türkiye Cumhuriyetinin gerçek koruyucusu ve kollayıcısı, başta işçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri olmak üzere bütün ulusal demokratik güçlerdir, Türkiye halkının bütünüdür.

Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılı hepimize kutlu olsun. Nice nice yıllara.

İlk yılda olduğu gibi, yüzüncü yılda da yaşasın Cumhuriyet!

CUMHURİYET YÜZ YAŞINDA
Paylaş